TÜRKİYEDE MEVCUT YAPILARIN DURUMU ÜZERİNE VE PROJELENDİRME AŞAMISINDAN YAPIM AŞAMASINA KADAR HALA DEVAM EDEN DEPREMLERE DAYANIKLI SAĞLAM KONUTLARIN YAPIM AŞAMASI İLE İLGİLİ KRONİK SORUNLAR VE NEDENLERİ BU SORUNLARIN BAŞLICA NEDENLERİ ÜZERİNDE ÖNEMLİ KONULAR ORTAYA KOYDU
Problem Zemin katı açık, otopark, market, kafe-restoran, banka, güzellik merkezi olan çok katlı betonarme yapıların çok büyük bir çoğunluğu depremde yıkıldı.
Kökeni • Binaların yıkılma şekline bakıldığında yumuşak kat düzensizliği gibi görünmektedir. • 1997, 2007, 2018 Türk Deprem Yönetmeliklerinde yumuşak kat ile ilgili kontroller vardır. İnşaat mühendisleri bu kontrolleri yıllardır yapmaktadır. • İnşaat mühendislerinin Türkiye’de yaygın olarak kullandığı üç yapısal analiz yazılımı (Sta4Cad, İdeCAD ve Prota Structures) vardır. Bunlar olmadan hesap ve çizim yapmak, yönetmeliğin istediği raporları hazırlamak çok çok zordur. Yumuşak kat kontrolü bu yazılımlarda otomatik olarak yapılmaktadır. Çoğu zaman da sorun çıkarmamaktadır. • Söz konusu üç yazılım proje ofislerinin yanı sıra bakanlıklarda, kamuda, TOKİ’de, belediyelerde, üniversitelerde kullanıldığına göre yönetmelik gereksinimlerini karşılamaktadır. TOKİ binaları depremde yıkılmadığına göre, yıkılan binaların mühendisleri kullanmayı bilmiyor olmalılar. • Betonarme yapının taşıyıcı sistemi kolon, kiriş, perde ve döşemeden oluşmaktadır. Dolgu duvarların taşıyıcı sisteme ilave katkısı vardır. Yapısal elaman değildir. Sadece yük olarak dikkate alınır. • Üniversitelerde uzun yıllardır, dolgu duvarların depremde yapı davranışını değiştirdiği öğretilmemektedir. Bu nedenle o Zemin kat duvarlarını kaldırılırken taşıyıcı sisteme zarar verilmediği o Yapının deprem dayanımının azalmadığı o Bunun bir mimari değişiklik olduğu sanılmaktadır. • Yeni bir bölge imara, zemin kat ticari, üst katlar konut amaçlı olarak açılmaktadır. Müteahhit ve arsa sahipleri bu durumdan çok memnundur. • Bir bölgede kentsel dönüşüm yapılırken, zemin kat ticari amaçlı olduğunda üst katlarda oturanlar konutlarını çok daha ucuza yeniletebilmektedir. • Deprem yönetmeliklerimiz dünya standartlarındadır ve bu yönetmeliğe göre yapılan bir binanın yıkılma olasılığı akademisyenlerimize göre milyonda birdir. • Binaların yıkılmasının sebebi, depremin büyüklüğü, yerel zemin koşulları, eski tarım arazilerine yapılan binalar, malzeme ve işçilik kalitesindeki yetersizlik, uygulama hataları ve denetim eksikliğidir. Sorularımız 1- Binaların yıkılma şekline bakınca yumuşak kat nedeni ile yıkılmış gibi gözükse de deprem yönetmeliğine göre yapılan kontrollerde gözlenmemektedir. Deprem yönetmeliğindeki kontroller eksik olabilir mi? 2- Deprem yönetmeliğinin temel alındığı ASCE-07’deki maddelerde farklılık veya Türk deprem yönetmeliğinde eksiklik var mı? 3- Deprem dayanıklı yapı ihtiyacı olan, ABD, Japonya, Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Güney Kore, Şili gibi ülkelerin deprem yönetmelikleri ile Türk deprem yönetmeliğinin farklılıkları karşılaştırılmış mı? 4- Dolgu duvarların depremde yapı davranışını değiştirdiğini gösteren yerli yabancı akademik çalışmalar, makaleler incelendi mi? 5- Dolgu duvarların, özellikle zemin katta kaldırılması veya baştan bulunmaması durumunda alınması gereken özel önlemler var mı? Yoksa Türkiye’deki gibi depremde yapı davranışının değişmediğine mi inanılıyor? 6- Dolgu duvarların yapı davranışını değiştirmediği bilimsel olarak, gelişmiş yapısal analiz yöntemleri ile kanıtlanmış mı? Bu nedenle mi aksini söyleyen akademisyenlerin görüşleri deprem yönetmeliğini hazırlayan komitece dikkate alınmamaktadır.
Sonuç
• Türkiye’nin mevcut yapı stoğunun %50’den fazlası 2000 yılı sonrası inşa edilmiştir.
Bu yapıların en az yarısının zemin katı açık, market, banka veya otopark olarak
kullanılmaktadır. 2000 yılı öncesi inşa edilmiş yapıların da şehir merkezinde, ana
caddede, zemin katı ticari amaçlı kullanılanları vardır.
• Yapmış olduğumuz araştırma ve çalışmalar yumuşak kat düzensizliği konusunda
deprem yönetmeliklerimizin eksik ve hatalı olduğunu göstermektedir.
• Beklenen İstanbul Depreminde 200.000 binanın ağır hasar alması veya yıkılması
beklenmektedir. Bu rakamın içinde 2000 yılı sonrası inşa edilmiş binalar yoktur.
2000 yılı öncesi binalar risk değerlendirmesi yapılırken yumuşak kat düzensizliği
büyük bir sorun olarak görülmemiştir.
• Yıkılacak ve ağır hasar alacak bina sayısı tahminlerin çok üzerinde olabilir.
• Böyle bir yıkım sonrasında barınma sorunu, salgın hastalıklar, sanayinin ülkenin
başka yerlerine taşınması, insanların deprem sonrası gittikleri bölgeden geri
gelmemesi gibi nedenler ile İstanbul’un toparlanması çok zaman alabilir.
• Genel beklenti, beklenen İstanbul Depreminin Avcılar, Bakırköy, Zeytinburnu,
Büyükçekmece gibi zeminin depremi büyüttüğü bölgelerde yıkım yapacağı
yönündedir.
• TDY-2007’de birinci derece deprem bölgelerinde, en büyük deprem ivmesi olarak
0.4 g kabul edilmiştir. Yaptığımız çalışmalar ve analizler zemin katı açık 8 katlı bir
yapının, deprem yönetmeliğindeki tüm kurallara uyulsa dahi 0.1 g ile yıkıldığını
göstermiştir. Bu çalışma İzmir Depreminde yıkılan bir bina için yapılmıştır.
• Bu durum İstanbul’un her bölgesinde, Türkiye’nin her şehrinde, bu tip zemin katı
açık yapılar için büyük bir risk olduğunu göstermektedir.
• Türkiye’de son 25 yılda birçok statik proje yapan inşaat mühendisi bu tip yapılarda
yüzlercesini projelendirmiştir. Üniversitede aldıkları eğitime, İnşaat Mühendisleri
Odasınca düzenlenen eğitim ve seminerlere, mahkemelerde duvarların taşıyıcı
olmadığını ifade eden akademisyen bilirkişilere, standart ve yönetmeliklere
güvenmişlerdir.
• Belediyelerde ve yapı denetimlerde çalışan kontrol mühendisleri standart ve
yönetmeliklere göre proje kontrolü yapmaktadır.
• Üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümlerinde öğrencilere dolgu duvarların yapı
davranışı üzerinde etkili olmadığı bilgisi öğretilmektedir.
• Halk depremde zemin katı açık yapıların yıkıldığının farkındadır. Ancak bilim
dünyası ve mühendisler ısrarla deprem yönetmeliğinin hatasız, yıkımın sebebi
olarak imalat hataları göstermektedirler.
Çözüm
1- ASCE-07 (ABD), IS-1893 (Hindistan), Korea-2009 (Güney Kore), BNBC-2020
(Bangladeş) yönetmelikleri ile Türk Deprem Yönetmeliğindeki dolgu duvarlardaki
süreksizlik ile ilgili maddeler karşılaştırılsın.
2- Karşılaştırıldığında Türk Deprem Yönetmeliğinin yumuşak kat düzensizliğini tespit
edemediğini ortaya çıkacaktır.
3- 2018 Deprem Yönetmeliği acil olarak güncellensin.
4- Zemin katı açık yapılar, yumuşak kat problemi olan yapılar kayıt altına alınsın.
5- San Francisco, Los Angeles gibi “Zorunlu yumuşak kat güçlendirme kanunu”
çıkartılsın.
6- Bu kanun kapsamında güçlendirme yapacaklara finansal destek sağlansın
7- ABD’deki bu güçlendirme işi için, konut sahiplerine 5 yıl süre verilsin,
yapmayanların yapı kullanım izinleri iptal edilsin. Böylece satılıp kiralanamasın.
----
Amerikan merkezli ASİ ileri mühendislik firmasının bize gönderdiği muazzam raporun sonuç kısmından alıntı.
Deprem yönetmeliğimizi hala tartışmaya açmanın zamanı gelmedi mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
LÜTFEN Yorum yaparken:
1. İçerik konusuyla alakalı olmasına özen gösterin.
2. Yazım ve dil bilgisi kurallarına uymayı ihmal etmeyin.
3. Konu ile ilgili olmayan sorularınız için ise Blogger Yardım veya İletişim sayfalarını kullanın.